Executive Summary - Yapay Zekâ - 9
Yapay zekâ intihara sebep olabilir mi, Google'ın kodlarını kim yazıyor ve gündeme dair aradığınız soruların cevapları bu bültende.
Herkese yeni Yapay Zekâ bülteninden merhabalar!
Gündem her zamanki gibi yoğun.
Bu defa bültenin başlıklarını değil “anahtar kelimelerini” sizinle paylaşarak başlamak istiyorum:
İntihar
Telif hakları
Arama motoru
%25
Mike Tyson
Apple Yüzyılı
Şeffaflık
Ve Trump!
Keyifli okumalar!
Yapay zekâ intihara sebep olabilir mi?
Yapay zekâ uygulamaları hayatın her alanında kendini gösterirken, akla gelen soru elbette faydalı mı zararlı mı oluyor. İncelediğimiz araçlara bakınca hep faydalarından bahsettiğimizin biz de farkındayız. Ancak son dönemde gençlerin ruh sağlığı üzerinde yarattığı potansiyel riskler konusunda endişeler artıyor. Özellikle Florida’da 14 yaşındaki Sewell Setzer’ın, bir yapay zekâ sohbet uygulamasına(character.ai) duygusal olarak bağlanması ve ardından intihar etmesiyle yeni bir tartışma başladı.
Ailesi, gençlerin derin duygusal bağlar kurmasına izin veren ve bazen de onları gerçek dünyadan uzaklaştıran bu tür yapay zekâ uygulamalarının daha sıkı denetim altına alınması gerektiğini savunuyor. Bu yalnızlık ve intiharın sebebini sadece yapay zekâya yüklemek belki de ailenin sorumluluktan kaçmak için bulduğu ve ilgi çekici bir yol. Ama teknolojinin özellikle de sosyal olmayan çocuklar için bir sığınak olduğunu unutmamak lazım. Bunun daha başlangıç olduğunu söylemek istiyorum. Yapay zekânın kötü kullanım örnekleri hızla yaygınlaşacak. Hazırlıklı olmak lazım.
Telif hakkı mı? O da neymiş?
İntihara sebebiyet verme şüphesi ağır bir suçlama. Yapay zekânın asıl bozuk sicili telif hakları. Bu kez iddia eski OpenAI çalışanına ait. Eski çünkü 25 yaşındaki Suchir Balaji etik kaygılardan dolayı OpenAI’daki görevinden ayrılmış bir çalışan. Balaji, yapay zekâ eğitiminde telif hakkı ihlalleri yapıldığını öne sürerek OpenAI'nin mevcut ticari modelinin internet ekosistemine zarar vereceğini söylüyor. Bu tarz eski çalışan haberleri muhtemelen önümüzdeki bültenlerde de bolca karşımıza çıkacak. Sam Altman dışında kim kaldı ki?
Bu uyarıya paralel olarak Thom Yorke ve 25.000 sanatçı, eserlerinin izinsiz kullanıldığını iddia ederek bir bildiriye imza attılar. Dahası medya patronu Robert Murdoch da yapay zekâ destekli arama motoru Perplexity'e karşı yasadışı kopyalama suçlamasıyla hukuki işlem başlattı. OpenAI ise kendisine açılan tüm kamu davalarıyla ilgili olarak tek bir savunma yapıyor: “Yapay zekâ modellerini kamuya açık verilerle eğitiyoruz ve bu rekabet açısından sorun oluşturmuyor.” “Ya ne diyecekti?” diyebilirsiniz. Bu tarz yıkıcı inovasyon yaratan şirketlerde kanun, kural tanımama yeni karşılaştığımız bir durum değil. Çoğu teknoloji girişiminin genel bakış açısı “Önce yap, sonra özür dile.” Bakınız: “Cambridge Analtyica”
ChatGPT arama özelliği ile Google’a meydan okuyor
OpenAI’ın arama motoru ücretli aboneler için kullanıma açıldı. Aslında bu özellik uzun süredir Gemini ve Copilot tarafından kullanılıyordu. Chat bölümüne eklenen bu yeni özellik, bir bağlantı listesi yerine kısa ve alakalı yanıtlar, özetler ve içgörüler sağlıyor. İlk incelemelere göre uzmanlar Google AI Overviews'e kıyasla daha iyi performans gösterdiğini belirtiyor. Benim için ise hala çok fazla bilinmezlik var. Mesela reklam verme süreci ve bununla bağlantılı olarak arama sonuçları nasıl işleyecek? Ayrıca reklam verilmeye başladığında algoritma sonuçları neye göre belirleyecek? Bütün bu soru işaretleri verilecek cevapların güvenirliliği konusunda şüphe oluşturacak konular. Bunlarla beraber Google’a rakip olmak için uzun bir yol olduğunu da düşünüyorum. Bu konudaki düşüncelerimi SearchGPT ve yemesi gereken kırk fırın ekmek yazımdan okuyabilirsiniz.
Google’da kodların %25’ini artık YZ yazıyor
Google CEO'su Sundar Pichai, geçen hafta, Google’ın üçüncü çeyrek gelirleri ile ilgili açıklamasında "Google'daki tüm yeni kodların dörtte birinden fazlası yapay zekâ tarafından üretiliyor, ardından mühendisler tarafından gözden geçirilip kabul ediliyor" dedi. Bu konuya teknoloji bülteninde değinmiştik. Yapay zekâ bülteninde de atlamak istemedik. Yapay zekâ kullanımı, Google mühendisleri için yeni bir lay off'un yaklaştığının işareti olabilir mi birlikte göreceğiz.
LinkedIn Yapay Zekâlı işe alım asistanını duyurdu
Google mühendisleri işsiz kalırsa endişe etmelerine gerek yok. Çünkü LinkedIn’de ilan veren iş verenler, yapay zekâ destekli yeni "Hiring Assistant" aracıyla CV’lerine daha kolay ulaşabilecekler. LinkedIn asistan, şirketler için işe alım süreçlerini kolaylaştırıyor ve nitelikli adaylara ulaşmayı hızlandırıyor. LinkedIn, Microsoft ve OpenAI ile olan iş birliğini kullanarak, iş tanımlarını oluşturma, aday bulma ve onlarla etkileşime geçme gibi görevleri üstleniyor. Asistan şu anda büyük şirketlerle sınırlı bir grup kullanıcıya sunuluyor. En büyük artısı eldeki devasa veri. LinkedIn'in yüz milyonlarca kullanıcı ve on milyonlarca şirketten oluşan veri tabanı tam bir altın madeni. Böylece profesyonellerin yeni fırsatlara, işe alım yapan şirketlerin ise aradıkları çalışana hızlı şekilde ulaşmasını sağlıyor. Yapay zekânın başarısı için kritik şey sadece teknoloji değil, aynı zamanda neyle beslendiği.
Saleforce’un yapay zekâ temsilcisi: Agentforce
Salesforce CEO'su Marc Benioff, Dreamforce 2024 etkinliğinde şirketin yeni yapay zekâ temsilcisi Agentforce'un kurumsal yazılımı dönüştürebileceğini anlattı. Bu teknolojinin işletmeler adına akıl yürütebileceğini, plan yapabileceğini ve eyleme geçebileceğini söyleyen Benioff, Wiley ve Saks Fifth Avenue gibi şirketlerin Agentforce'u kullanarak satış, müşteri hizmetleri ve pazarlama alanlarında nasıl verimlilik sağladığını örneklerle anlattı. Saleforce’un temsilcisinin yanında Amazon destekli Anthropic ve Microsoft gibi diğer teknoloji devlerinin de kendi yapay zekâ temsilcilerini tanıttığını da biliyoruz. Muhtemelen şirketlerin ve bireylerin hayatına dokunacak en büyük adımlardan birisi “yapay zekalı temsilciler” olacak. Önemli bir verimlilik ve zaman tasarrufu sağlayacak bu teknoloji ile ilgili çok taze Harvard Business Review’de bir vaka için görüş bildirmiştim. Oradan aynen alıntılıyorum:
“Benim önerim, teknolojinin adım adım müşteri deneyimini zenginleştirecek şekilde daha pragmatik şekilde kullanılması olacak.” ”Başarılı uygulamalar, bugün yapay zekâlı satış temsilcilerine mesafeli duran mevcut müşterilerin iknası için de fırsatlar sunacak. Bugün tehdit olarak gördüklerimiz, doğru adımlar atılarak fırsata dönüşebilir. Üstelik acele etmeden, müşterileri ve çalışanları korkutmadan.”
Benioff, bu etkinlikte yaptığı açıklamaların dışında Microsoft’un YZ çözümü Copilot ile ilgili eleştirilerle de gündemde. Copilot'u ataç şeklindeki ofis asistanına gönderme yaparak Clippy 2.0 olarak nitelendiren Benioff, hatalı sonuçlar ürettiğini ve özel bilgileri sızdırdığını iddia ediyor. Kendilerinin Agentforce’u çıkarmasına karşı hamle olarak Microsoft’un yeni yapay zekâ temsilcilerini çıkardığını da belirtiyor. Microsoft ise bu suçlamalar karşı McKinsey & Company ve Thomson Reuters gibi yüksek profilli müşterilerin Copilot teknolojisini kullanarak yapay zekâ temsilcilerini oluşturduğunu açıkladı ve Benioff’un iddialarını reddetti. Şimdiden bu sataşmaları görüyorsak, önümüzdeki dönem daha sert kavgalara hazırlıklı olmak lazım. Şimdilik herkesin bir planı var gibi. Çekirdeğimizi çitleyip izlemeye devam.
Linux’un yaratıcısı YZ gündemini özetledi: “Birazcık abartıyorsunuz”
Linux'un yaratıcısı Linus Torvalds'a göre yapay zekâ teknolojisinin yüzde 90'ı pazarlama, yüzde 10'u gerçeklik. Torvalds, yapay zekânın abartıldığını ve dünyayı değiştirebilecek güce şu an için sahip olmadığını belirtiyor. Büyük dil modelleri ve ChatGPT gibi araçların etkileyici olduğunu ancak gerçek iş yükleri için henüz yeterince güvenilir olmadığını söylüyor. Yapay zekânın beş yıl içerisinde gerçek değerine ulaşacağını da ekliyor. Sanırım o da benim gibi Apple Intelligence lansmanı sonrası hayal kırıklığı yaşayan isimlerden. 🙂
Apple Intelligence ve Apple Yüzyılı
Apple Intelligence, Linus Torvalds’ı haklı çıkarmak istercesine %90 pazarlama %10 gerçeklik oranını tutturmaya özen gösteriyor. Son açıklama, Haziran’da duyurulan Apple Intelligence’ın dünya genelinde sadece bazı iPhone kullanıcılarına sunulduğu yönünde. iOS 18.1’i yükleyen kullanıcıların büyük kısmı bekleme listesinde, Apple’ın vaatlerini gerçekleştirmesi için gün sayıyor.
Samsung ve Google cihazlarına YZ özelliklerini Apple’dan çok önce eklediler. Apple Intelligence’in beklenen etkiyi yaratmadığını daha önce yazmıştım. Tim Cook, tam bir pazarlamacı olarak yapay zekâ araçlarının halka açık sürümünün, Apple ürünleri için yeni bir çağ başlattığını söyledi. “Apple Yüzyılı” ha başladı ha başlayacak. İnşallah bizim yüzyıl gibi olmaz.
Yapay Zekâ teknolojileri birbirini kopyalıyor
Yapay zekâ teknolojisi sınır tanımadan gelişirken, kullanım alanları aynı hızda gelişmiyor. Her bültende yeni diye duyurduğumuz bir teknoloji birkaç hafta sonra bir başka şirketin ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Claude, Artifacts çıkartıyor, OpenAI bir süre sonra Canvas ile karşımıza çıkıp geliyor. Apple'ın yeni Clean Up aracı, insanların bir görüntüden istenmeyen nesneleri veya kişileri kaldırmasına olanak tanıyor. Bu araç, Google'ın daha önce yayınladığı Magic Eraser'a oldukça benzer.
Meta, Google'ın NotebookLM'inde viral hale gelen podcast oluşturma özelliğinin açık kodlu alternatifi, NotebookLlama'yı yayınladı. NotebookLlama, PDF'leri ve diğer yazılı metinleri önce normal yazıya çeviriyor, sonra bu yazıyı daha canlı ve konuşma diline yakın hale getirip sesli anlatıma dönüştürüyor. Sonuçlar, NotebookLM kadar iyi olmasa da hepimiz biliyoruz ki, sadece iki versiyon sonra kafa kafaya gelecekler.
Google’dan şeffaflık hamleleri
SynthID, Google tarafından geliştirilen ve yapay zekâ ile üretilen içeriklere insanlar tarafından algılanamayan ancak algoritmalar aracılığıyla kolayca tespit edilebilen filigranlar ekliyor. Bu teknolojinin amacı metin, ses, görüntü ve video gibi çeşitli içerik türlerine uygulanarak, yapay zekâ kaynaklı dolandırıcılıkların ve zararlı içeriklerin yayılmadan önce tanınmasını sağlamak. Google bu uygulamayı açık kaynak haline getirerek geliştiricilere ve işletmelere ücretsiz olarak sunuyor. SynthID, büyük dil modellerinin token üretim sürecine eklenen özel bir algoritma ile belirli kelimelerin seçilme olasılığını artırarak görünmez bir filigran oluşturuyor. Bu filigran, metnin düzenlenmesi veya kısaltılmasına karşı dirençli. Fakat özellikle uzun metinlerde daha etkili.
Google şeffaflık hamlesine Google Fotoğraflar uygulamasına ekleyeceği bir özellikle devam ediyor. Google, bir görüntünün Magic Editor, Magic Eraser ve Zoom Enhance gibi yapay zekâ araçlarıyla düzenlendiğini, görüntü detayları bölümünde "Yapay Zekâ Bilgisi" başlığı altında gösterecek. Bu etiket, sadece yapay zekâ ile sınırlı kalmayacak. Uygulama bir fotoğrafın birden fazla görüntüden öğeler içerdiği durumları da belirtecek. Bunlar yapay zekâ ile ilgili sahalarda görmek istediğimiz hareketler. Gerçeklik giderek silikleşiyor. Bir ucundan tutmak kıymetli.
Perplexity, teknolojisini ABD seçimleri için kullanıyor
Son haberimiz ABD seçimlerinden. Perplexity, ABD seçimleriyle ilgili sorulara yapay zekâ tarafından üretilen yanıtlar vermek ve seçim sonuçlarını takip etmek için Seçim Bilgi Merkezi başlattı. Amaç, kullanıcıların önemli konuları anlamaları, oy kullanmaları ve seçim sonuçlarını takip etmeleri konusunda yardımcı olmak. Perplexity bu merkeze verileri Associated Press ve Democracy Works ile iş birliği yaparak sağlıyor. Aynı zamanda seçim gecesi canlı güncellemeler, eyalet ve ulusal düzeydeki süreçler hakkında da bilgi verecek. Perplexity, daha önce bilgilerin doğruluğu konusunda sıkıntılar yaşadı. Seçim gibi önemli bir konuda güvenilir bilgiler sunarak yapılan eleştirilere yanıt vermek istiyor. Seçimler hakkında keskin bir görüşüm yok. Ama Trump’ın kazanmasını istiyorum. Hep biz mi dertleneceğiz, azıcık da Amerikalılar dertlensin…
Bültenin bu haftalık sonuna geldik.
Memnuniyetinizi bülteni başkalarına göndererek, şikâyet ve eleştirilerinizi de bu e-postaya cevap olarak bize iletmekten çekinmeyin.
Yorumlarınız her zaman ki gibi kıymetli.
Bir sonraki bültende görüşmek üzere!